25 Ocak 2010 Pazartesi

İki bin on


Merhaba çok uzun bir aradan sonra tekrar merhaba,


Yeni yıldan önce Günay teyzeye kontrole gittik.Gelişimimin gayet iyi olduğunu söyledi.

Ama beni muayene etmesinden hala çok korkuyorum, belki ileride bu korkularımı yenebilirim.


Yeni yılda dedem babamla ve beni almaya geldi.Yılbaşını babaannemlerin evinde kutladık.

Bende ara sıra onlara eşlik ettim, yan sitedeki havai fişek gösterisini ilgiyle izledim.İlk defa böyle bir şey görüyordum.


Ertesi gün halamın kullandığı arabayla gezmeye gittik, benim arabam olmadığı için ben pek rahat uyuyamadım.Zaten eve geldiğimde yatağımı ne kadar özlediğimi farketmişim.O hafta sonu biraz daha gezdik ve ben gerçekten yorulsam da çok mutlu olmuştum.


Bir hafta sonu da Nevin teyzemle Yalçın amcanın dogum gününü kutlamaya Dragosa kahvaltıya gittik.Fotograf çekilirken yine herkesin saçını çekmeye çalıştım.Bu arada dişlerim hala kaşınmaya devam ediyor.Ertesi gün de Arzu halam, babam, annem ve ben başka bir yere kahvaltıya gittik.


Başka bir hafta sonuda benim için çok zor geçti, dişlerim çıkmak bilmiyordu ve benim hayatımdan bezdirdi, tabiki de annemle babam da çok yoruldu.


Teyzemin davetiyle bagdat caddesindeki bir yere gittik ve orda çok güzel resim ve oyuncakların olduğu yerde bir sürü fotograf çektirdik.Ama dönüşte yagmura kaldık, bizde teyzemin verdigi yagmurluklarla eve döndük.


Son olarak bir pazar günü burnum akmaya başladı ertesi gün de hapşırmaya başladım.Doktora gitmek zorunda kaldık.Neyseki fazla ilerlemeden önlem almış olduk.Ama o igrenç şuruptan nefret ettim.Bu durum soguk havalarda dışarı çıkmamı engelliyordu.


Ama yine de geçen hafta sonu çok güzel kar yağdı.Bizde biraz dışarıda gezinti yaptık ve fotograf çektirdik.


Bu arada bir kaç kelime söylemeye çalışsamda bunlar şimdilik "mamma" şeklinde kalıyor ama gayret içersindeyim her fırsatta konuşmaya çalışıyorum.Babam buna bayıldığını söylüyor.


Yeniden görüşmek üzere...